Mahremiyet Eğitimi Kaç Yaşında Başlar?

Çocuklar aileleri içerisinde dünyaya gelirler. Kendi anne ve babalarıyla beraber hayatın her alanına hazırlanırlar. Bu nedenle her çocuğun ilk eğitim durağı kendi ailesidir. Mahremiyet eğitimi için de durum böyledir.

Hayatta alınması gereken en önemli eğitimlerin içerisinde, yaşamın her alanına sızacak, yer alacak kadar önemli olanlardan birisi de mahremiyet eğitimidir. Peki, mahremiyet eğitimi hayatın her döneminde yaşamsal, duyusal ve duygusal öğeler içeriyorsa bu eğitime ne zaman başlanmalıdır?

Çocuklara verilen çeşitli eğitimlerde -bu sorumluluk eğitimi olabilir, duygu-duyu eğitimi olabilir- ne zaman başlanmalı, çocuğun hangi evresinde olmalı sorusu geç kalmamak adına gündeme getirilmeli ve belki de mahremiyet eğitiminin en kilit noktasını oluşturmalıdır. Çünkü birçok eğitim gibi mahremiyet eğitimi de yaşamın ilk yıllarında sınırları çizilmesi gereken bir eğitimdir. Ve hatta edinilmediğinde, telafisi çok zor olan bir eğitimdir.

Batı kültüründe, mahremiyet eğitimi yerine "cinsel eğitim" lafzı ifade edilir. Lakin cinsel eğitimin mahremiyet eğitimiyle ilgisi yoktur. İslam kültüründe Mahremiyet eğitimi cinsel eğitimden daha kapsamlı ve daha farklı ele alınır.

Mahremiyet; gizli olma durumu, gizlilik anlamlarını taşır. Mahrem kelimesi ise, Arapça "haram" kelimesinden türemiştir.  Bu manalardan yola çıkarak, bu eğitimin anne karnında başladığını söyleyebiliriz. Nitekim birçok âlim "İlk medrese rahimdir" der.

Bugünkü tıp dünyasının geldiği noktada anne karnındaki bir ceninin, annenin duyduğunu duyup, hissettiğini paylaştığı aşikarane bir biçimde gözler önüne serilmiştir. Böylece bebeğin, hayata dair ilk ilhamları anne karnında keşfetmiş olduğu gerçeği ortaya çıkmıştır. Bugün itibariyle, rahimdeki dört aylık bir bebeğin anneden gelen stres dalgalarını algıladığını görebiliyoruz ve buradan hareketle insanın ilk bilinçaltı bilgilerinin anne karnında oluştuğunu söyleyebiliyoruz.

Annenin cenine gönderdiği imgeler bebeğin bilinçaltını oluşturur. İleriki yaşam yıllarında da insan, "inanç" olarak bu bilgileri kullanır. Yani yaşamımızda "inanç" larımız olarak belleğimize atılan ilk tohumlar ana rahminde şekillenir.

Bu yüzden ilk adım olarak; çocuğun geleceğe dair tutum, davranış, duyu, düşünce ve manevi bozulmalara uğramaması için anne adayının çok doğru bir gebelik geçirmesi gerekir.

Yapılan bir araştırmada gebe bir kadının davranışları takip edilirken, aynı anda rahimdeki bebeğinde davranışları takip edilmiş. Sonuçlar gerçekten şok edici: Anne yemeğini yerken, bebeğin ağzını açıp kapattığı; anne yüzerken bebeğin de yüzme benzeri hareketler yaptığı; anne hayal kurarken bebeğin de hayal kurar pozisyonlara büründüğü ultrason aracılığı ile gözlemlenmiş.

Bu aslında birçok noktada bize şu fikri vermekte; annenin maddi-manevi titizlikleri ve hassasiyetleri de bebeği henüz anne karnındayken etkilemeye başlar. Çocuk mahremiyeti annesinin davranışlarıyla taa doğmadan önce öğrenir.

İmam ?ı Gazali' ye 8 aylık bebeğini getiren bir anne, bebeğini ne zaman terbiye etmesi gerektiğini sorar. İmam-ı Gazali'nin verdiği cevap hamilelik evresinin önemini vurgulamak adına çok önemlidir: "Çok geç kaldın!"

Terbiyeyi; yol yordam bilme, hayâ sahibi olma, ahlaki tavırları bilme olarak nitelendirdiğimizde, bu öğelerin hepsinin içinde mahremiyet bilgisi öğretilerinin mevcut olduğunu görürüz.  Mahremiyet eğitiminin diğer kritik dönemleri ise, 3 yaştan başlayan 5 yaşa kadar süren "cinsel devinsel dönem" ve "adölesans" (ergenlik) dönemleridir.