ADAMI KANATSIZ UÇURUR GÜÇ SARHOŞLUĞU VE KUDRET ZEHRİ…
Tarih; ben diyenlerin çöplüğü, biz diyenlerin takdir aynasıdır.
ADAMI KANATSIZ UÇURUR GÜÇ SARHOŞLUĞU VE KUDRET ZEHRİ…
Sahip olunan güç veya elde edilen büyük başarılar yüzünden kibir sahibi olma, akla mantığa ters kararlar alıp başkalarını umursamadan sorgusuz ve sualsiz o an kendilerine emanet edilen yetki ve mertebenin cazibesine kapılıp insanları mağdur edebilme ve kendine aşırı güven duyma durumuna güç sarhoşluğu denir.
Nitekim bu tür insanlar geldikleri gibi gideceklerini çok iyi bildiklerinden kalıcı olmanın alternatiflerini aramaktadırlar. Eğri ile doğruyu asla fark edemezler çünkü zihinleri zehirlendiğinden onlar için her şey doğrudur, en mükemmel işleri onlar icra ederler, en güçlü başarıları onlar sağlar kısacası biz olmazsak siz olamazsınız felsefesi güdüp zoraki hâkimiyet arayışı içerisinde olmaktadırlar.
Etrafında danışmak üzere barındırdıkları kişiler teori ve strateji biliminden uzak olup aslında bu bilimsel değerlerin ne anlama geldiğini dahi merak etmeksizin sanki bir süper zekâ edası ve bir o kadar da aranılan adam olma sedası ile kuyruklarını fönlenerek cirit atıp makam sahibine at gözlüğü takarak zaman içerisinde gelişen, değişen ve ilerleyen süreçten mahkûm ederek sanki dışarda her şey yerinde çok mükemmel havası estirip kendi kişisel egolarını ve çıkarlarını gözeterek potansiyellerini yükseltme arayışı içerisindedirler. Bu duruma haiz tüzel ve gerçek kişiye güç sarhoşu denir. Akıl tutulmasının neden olduğu ileriyi görememe sendromu ile şiddet bağımlılığı had safhaya çıkar. Şiddet derken bu insanlar karşısındakini dinlemeden, neyi ifa ettiğine bakmaksızın sadece bulunduğu kategori, makam ve sahip olduğu servetle adam yerine konularak yaşarken öldürülerek ölü bir yaşama sevk edilerek işlenen en illet zulüm entrikasıdır.
Bu büyük mahareti güç sarhoşu olup kudret zehri ile beyni uyuşan insanlar sergilemektedir.
Nitekim gözleri vardır hakikati görmezler, kulakları vardır hakikati duymazlar ama her şeyin en iyisini yapan kraldan daha kralcı ama kralın huzurunda kuzu kesilen baş danıştıkları vardır. Onlarda bu illet güç zehrine müptela olduklarından damarlarda kan yerine dolaşan “kudret zehri” bedene sarhoşluk vererek aklı tamamen devre dışı bırakarak bu kitledekileri nefislerine esir etmektedirler.
Bu insanlar; iktidar gücü elde etmek, servet edinmek için her türlü yöntemi uygulamaktan kaçınmaz. Bu yöntemler farklı olabilir. Servet, makam, yetki, şöhret, insanın ruh dünyasında farklı kimlik ve kişilik oluşturur. Liyakat, ehliyet ve saygınlık ilkelerini yok saymaya sevk eder. Böylelikle kazandım sandıklarında aslında kaybettikleri insanlıklarıdır.
1200 yılından beri düşüncede, bilimde, teknolojide yeni atılım yapılamaması ile ilerleme kalkınma olamayacağını anlayanlar, çözüm olarak batıyı taklide yöneldiler. Kimliksiz, kişiliksiz taklitçilikle, Müslüman dünyasında kaos başlattılar. Biat edilen siyasetçiler, din önderleri, Müslümanların kafasının karışmasına olabildiğince neden olurken, samimi Müslümanlar ise dışlandıkları için kabuğuna çekilip suskunluğa büründüler.
Fransız devriminin getirdiği; eşitlik, kardeşlik, özgürlük, aklın ve beşduyunun önemli kabul edilmesi, batı Hıristiyan ve Musevi kitlelerde olumlu sarsıntı meydana getirirken, İslam dünyasında her alanda şaşkınlığa yol açtı. Bilimde, teknolojide ilerleme gösteremeyen, şekle dayalı İslam’ı düşünen ve yaşayan Müslümanlar; İslam’ın ilahi buyruklarını bir tarafa bırakıp, birbirlerini yok etme ve etkisizleştirme çabasına yöneldiler.
Eskiden gavurun düşmanı Müslüman iken günümüzde de görüldüğü üzere bugün maalesef Müslümanın düşmanı Müslüman edilip dünyevi arzularını tatmin etmek için gavuru dost edilenler kategorisi hâsıl olup işte bu kitle bizzat kudret zehri ile şerbetlenip güç sarhoşluğu ile hemhal olarak dünyayı kargaşaya bürüyüp çıkmaza sokmaktadırlar.
Allah sevgisi ve korkusu yerine servet, adalet yerine adaletsizlik, hak yerine haksızlık, herkese eşit davranma yerine yandaşı koruma kollama, kardeş yerine düşmanı dost ve kardeş kabul etme ile İslam anlayışı; kimisini gerçek dışı hurafelere odaklanmaya, kimisini ise İslam’dan uzaklaşmaya yöneltmiştir. Müslümanlar zenginlik içinde fakir yaşarken, batının gelişmesine, refahına gıpta ile bakmaya başladılar. Moda ve trend duygusu ile insanlar batı politikalarının arkasındaki gizli esarete sevk edilirken görmeyen ve duymayan bu akıl yoksunu şuursuz beyin emsalleri kaos şantiyesinde amele olarak çalışan figüranlar haline geldiler.
Bugün Ortadoğu’ ya baktığımızda kendileri; dünyevileşmenin, zenginleşmenin, şöhretin tadını yaşarken, halk yığınlarına yapılan telkinlerle, hurafelere dayalı dini görüşlerle yapılan yönlendirmenin sonuçlarını ve halkın genlerine kadar işleyen korkuyu, insanların yüzlerinde görmek mümkündür.
Tarih; ben diyenlerin çöplüğü, biz diyenlerin takdir aynasıdır.
Eğer cevizi kabuktan sanıp içindeki nimetleri göremezsek bu nimetlerden istifade edemeyiz.
Ceviz bir teoridir. Cevizin içindeki nimeti gün yüzüne çıkartan akıl odaklı güç ise stratejidir.
Akça peşinde koşan sözüm ona çarıklı Donkişotların ateş çemberi ile oluşturdukları dünyadaki cehennemi teori ve strateji üreten düşünen beyinlerle inşa edilecek politikalarla dünyayı cennete çevirip barış, sevgi, adalet ve nizamı kalıcı kılmak mümkün olabilir.
Güç sarhoşluğunun verdiği kudret zehrini bertaraf edecek yegane ilaç, eleştiriye açık olup, her an ve zaman diliminde kişinin kendisini sorgulayarak, zihnini koruyup akıl odaklı, duygu eksenli vicdan ve merhamet merkezli formda kalarak ben değil biz demesi ile hâsıl olmaktadır.
Dün ile bugün arasındaki farka bakarsak bugün içinde olanlar yarına dünden ibret alarak yönelmelidir.
Araştırmacı Yazar
Düşünen İnsan
Serdar Emir
- MAVİNİN İÇİNDE SİYAHI GÖRMEK ............. Eklenme: 24 Şubat 2020
- DÜŞÜN VE BAŞAR ................. Eklenme: 31 Ocak 2020
- CUMHUR CUMHURBAŞKANINDAN NE İS... ................ Eklenme: 28 Haziran 2019
- EY AMERİKA ................ Eklenme: 12 Haziran 2019
- SÖZ KONUSU VATANSA LÜTFEN AYKI... ................ Eklenme: 28 Mayıs 2019
- VAKİT SEHER VAKTİ ............... Eklenme: 19 Mayıs 2019
- İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE B... Ufkun ötesinde ferah istiyorsak felah adımlarla emin bir şekild... Eklenme: 09 Mayıs 2019
- NE YAPMALI NE YAPMAMALI ................. Eklenme: 09 Nisan 2019