İkinci Üçüncü Dördüncü Eş Olmak İsteyen Bayanların Dikkatine!

Bir okurumuz İslam’ın çok eşliliğe müsaade ettiğini ancak bugün İslamiyet’in bu müsaadesi yüzünden bir çok kadının mağdur olduğunu haklarını alamadıklarını ve savunamadıklarını ifade etti.

Bu konu hakkında ülema, fukeha, diyanet artık kimler söz sahibi ise sözlerini söylesinler konu bizlere kadar düşmesin. Zira biz fakih değiliz ki bu konuda söz söyleyelim ülema değiliz ki bir fikir beyan edelim. Ancak düşünen araştıran bir birey olarak fikrimizi beyandan öte geçmez. Baştan belirteyim suali soran kardeşimiz bir mağduriyetin tepkisi olarak bu şekilde sormuş burada kardeşimizi mağdur eden İslamiyet kesinlikle değildir sizin kendinizi güvence ve teminat altına almadan böyle bir evliliğe razı olmanızın neticesidir ve bu konuda sizi suistimal eden kimselerin suçudur.

İslamiyet’in erkeğe çok eşlilik izni vermesi konusunda Bediüzzaman Said Nursi hz leri risale-i nur da diyor ki iktibasen :

Hem suçlarından diye:........ taaddüd-ü zevcatın(çok eşliliğin) kaldırılması gibi inkılab hareketlerini bid'at, dalalet, ilhaddır diyen, irtica ile suçludur." diye yazmışlar.

Ey insafsız heyet! Eğer her asırda üçyüzelli milyonun kudsî ve semavî rehberi ve bütün saadetlerinin proğramı ve dünyevî ve uhrevî hayatın mukaddes hazinesi olan Kur'an-ı Mu'ciz-ül Beyan'ın tesettür ve irsiyet ve taaddüd-ü zevcat ve zikrullah ve ilm-i dinin dersi ve neşri ve şeair-i diniyenin muhafazası haklarında gelen ve tevil kaldırmaz sarih çok âyât-ı Kur'aniyeyi inkâr etmek ve bütün İslâm müçtehidlerini ve umum şeyhülislâmları suçlu yapmak mümkün ise ve mürur-u zamanı ve müteaddid mahkemelerin beraetlerini ve af kanunları ve mahremiyet ve mahrem vechini ve hürriyet-i vicdan ve hürriyet-i fikri ve fikren ve ilmen muhalefeti memleketten ve hükûmetlerden kaldırabilirseniz, beni bu şeylerle suçlu yapınız. Yoksa siz hakikat ve hak ve adalet mahkemesinde dehşetli suçlu olursunuz. Şualar ( 432 )

Medeniyet, taaddüd-ü ezvacı(çok eşliliği) kabul etmiyor. Kur'anın o hükmünü kendine muhalif, hikmet ve maslahat-ı beşeriyeye münafî telakki eder. Evet eğer izdivacdaki hikmet, yalnız kaza-yı şehvet olsa, taaddüd bilakis olmalı. Halbuki, hattâ bütün hayvanatın şehadetiyle ve izdivac eden nebatatın tasdikiyle sabittir ki; izdivacın hikmeti ve gayesi, tenasüldür. Kaza-yı şehvet lezzeti ise, o vazifeyi gördürmek için rahmet tarafından verilen bir ücret-i cüz'iyedir. Madem hikmeten, hakikaten, izdivac nesil içindir, nev'in bekası içindir. Elbette, bir senede yalnız bir defa tevellüde kabil ve ayın yalnız yarısında kabil-i telakkuh olan ve elli senede ye'se düşen bir kadın, ekseri vakitte tâ yüz seneye kadar kabil-i telkîh bir erkeğe kâfi gelmediğinden, medeniyet pek çok fahişehaneleri kabul etmeye mecburdur. Sözler ( 409 )

Gibi beyanları ile erkeklerin çok eşli olmasına kuranın ayetlerinin tevil kaldırmaz bir konu olduğunu risale-i nur da ders veriyor.

Fakat burada üstüne basa basa dikkat çekmek istediğimiz husus şudur. Bu izni Kuran verdi diye istismar edilip edilmeme meselesidir. Ve Kuranı Kerimin hangi şartlarda zaman ve zeminde müsaade edip etmediğine bakılıp bakılmadığı meselesidir.

İslam nikahta kadın ve erkeğin haklarını muhafaza ve müdafaa eder gerek karı koca ilişkilerindeki anlaşmazlıklarda gerek miras hakkında ve daha pek çok problemlerde İslam ailede söz sahibidir ve eski dönemdeki nikahlarda kadın ve erkekte haklarını yetkili mercilerde araya biliyorlardı. Şimdi ise bu durum sadece resmi evliliklerde olmaktadır.

İmam nikahı adı altında kıyılan ve resmiyet altına alınmamış nikahlarda ise kadın erkeğin merhametine teslim edilmiştir. Kadının hakkını arayabileceği hiç bir merci yoktur çocukları olduğu zaman da benzer problemler devam edecektir. Bir kadın resmi nikah altına girmeden sadece dini nikaha razı ise bilsin ki bugün dini nikahlı olduğunda resmi nikahlı bir kadının haklarının hiç biri sende olmayacaktır. Allah eşler arasında adalet isterken böyle bir evliliğe evet dediğin an bu konudaki adaletsizliğe razı olarak evet diyorsun sonra itiraza ve ağlamaya hakkın olmaz kendi kendini bu işe bulaştırıyorsun.

Ayrıca hangi baba kızını resmi bir güvence altına aldırmadan bir erkeğin insafına emanet etmek sureti ile ikinci üçüncü dördüncü eş olması için verir ve hangi erkek ben adaletli davranacağım sözü verirken ilk karısındaki resmi nikah adaletini ikinci karısında resmi nikah altına alamama adaletsizliği ile muhatap ederek ne derece adaletli olabilecek. Şayet vefatı durumunda resmi nikahı olmayan kadın ne yapacak ve bugün Türkiye’de bu kadınların durumu nedir şikayetleri nedir ve hangi problemlerle karşılaşmışlardır ve bu evliliklerden olan çocukların durumları nedir bakılsın araştırılsın masaya yatırılsın. Şayet her şey güllük gülistanlık ve her şey yolunda ise imamlar vaizler fetvacılar müftüler hocalar dini nikaha ikinci üçüncü dördüncü evliliklere fetva vermeye devam etsinler. Dini nikah adı altında yapılan nikahlarda kadınların bir güvencesi teminatı yoksa bu konuda yine vaizlerimiz bu insanları aydınlatsınlar.

Bir bayan ikinci üçüncü dördüncü eş olmayı kabul etmişse ya çok ciddi bir sorunu vardır ya bakıma muhtaçtır ya mecburiyetten ya baskıdan yada gerçekten seviyordur yada buna benzer nedenlerden kabul etmiştir. Ciddi sevmiş ve kabul etmişse kimsenin elbet diyecek bir şeyi olamaz. Fakat mecburiyetten hayat şartlarından dolayı bu resmi olmayan evliliği kabul etmişse bu zor durumda bir insanı istismar etmek demek olmaz mı ?

En üzücüsü ise böyle durumdaki birine İslam dan fetva bulup ne var ki iki şahit sizden iki şahit bizden nikah sahihtir deyip kadını resmiyette hiç bir güvenceye almadan sahiplenmek ne kadar vicdani ve insani ve İslami dir. Bunu bu topluma kim nasıl izah edebilir.

Birde bir kadının resmi nikah olmadan hiç bir güvencesi olmadan ikinci üçündü dördüncü eş olmayı kabul etmesi normal bir durum değildir. Bu kadınların psikolojisi incelenmeli nerede eğitim görmüşler bunları ikna edecek derecede kim nasıl akıllarını etkilemiş bu kurum kuruluşlar nelerdir bakılmalı.

Özellikle tavsiyem evlenecek bayanlara resmi nikâhtan önce dini nikah kıydır mayınız. Şayet böyle bir nikâh olursa evet geçerlidir sahihtir fakat ufak bir anlaşmazlık ya da başka bir problemle erkeğin boş ol demesi ile nikâhınız düşüyor. Pamuk ipliğinden daha zayıf erkeğin iki dudağı arasında bir nikâh haline gelmiş dini nikâhı kuvvetleştirecek yollar aramadan bulmadan evet demeyiniz. Sorun yaşar ve boşanırsanız böyle bir durumda hak talep edemezsiniz resmiyette karşılık bulamazsınız. Fakat resmi nikâh olduğu zaman herhangi bir mağduriyet yaşamanız durumunda hakkınızı arayabilirsiniz boşansanız bile nafakanız ve başka haklarınızı olabilir.

Yanlış anlaşılmasın burada dini nikâha karşı değilim bazı simsarlar yazdıklarımı cımbızlayıp anlatmak istediğim problemi örtmek için dini nikâha karşı diye yaygara koparabilir. Buraya kadar anlatmak istediğim bu konuda mağdur insanlar var günden güne de artıyor ve bu mağduriyetlerinin faturasını bu insanlar İslamiyet’e ayetlere kesmeye kalkıyor. İslamiyeti bilmeyen ve İslam’dan uzak kimseler ise bu durumun İslam düşmanlığına dönmesi için var güçleri ile çalışıyorlar.

Yapılacak iş bellidir ülkemizde sayısı azımsanamayacak kadar resmi nikâhı olmadan dini nikâh altında yaşayan yada resmi nikahlı eşinden gizli şekilde dini nikah altında bulunan bayanlar var. Bunların haklarının ve mağduriyetlerinin kaldırılması için kanunen bir düzenleme getirilmeli bu şekilde erkeklerin İslam’ın bu iznini istismar etmelerinin önü alınmalı.

Sizlerin bana aktardığı dertlerin tercümanı olmak istedim ve bu konularla muhatap olan ve resmi nikâh olmadan evliliğe adım atmak isteyen bayanların tekrar düşünmeleri kendilerini sağlama almalarını teminata aldırmalarını tavsiye ettim.

Cenabı Hak bu konuda mağdur edilmiş mecbur bırakılmış tüm kardeşlerimizin yardımcısı olsun.

Araştırmacı Yazar

Süleyman Yasin AKDENİZ