07 Haziran 2016, 14:22 - 
İlgiye Muhtaç Yavrular

İlgiye Muhtaç Yavrular

Yoğunuz her zaman…

Bir koşuşturmacayla fırlıyoruz yataktan, yarı dinlenmiş yarı uykulu halimizle, bekleyen işlere ya da bizi bekleyen işyerine koşuyoruz, bazen isteyerek, bazen de istemeyerek… Eve dönüşlerde çoğumuzun geliş saati belli belirsiz, yorgunluk diz boyu, yüzlerden düşen bin parça.

Daha çok çalışacağız ve daha iyi şartlarda yaşayacağız, diye neredeyse aile olarak birbirimizi göremiyoruz, kimimiz ise evde olmasına rağmen ev işlerinden bir türlü alamıyor başını. Sevdiklerimizin gözlerine bakacak zamanımız yok, zaman artırsak bile bazen bir yerlerden, ailemize ilgi gösterecek enerjimiz yok… Belki bir evimiz var; geniş, iyi döşenmiş, kaliteli halıları olan… Ama bu varlıkların taksitlerini ödeyeceğiz diye çabalarken, kullanamadığımız zavallı eşyalar olmaktan öteye geçemiyor sahip olduklarımız birçoğu…

Aile olmasına rağmen, birbirlerinden farklı hayatlar süren üç insan…

İşten koşarak gelen, yemek ve ev işleri telaşına düşen, dışarıda selam dahi vermeyeceği insanlardan yediği fırçaları “müdür” diye sineye çeken, gün boyunca görmediği yavrusuna duyduğu özlemle gönlü darmadağın olmuş bir anne…

Yoğun ve stresli bir iş gününün akşamı eve yorgun argın gelen; televizyon başında yatıp dinlenmeyi planlarken, yardım etmediği için eşinden sürekli serzeniş işiten; en sevdiğinin bile yorgunluğunun farkında olamayacak kadar duyarsızlaşmış, bütün ilgisini ve sabrını iş yerinde tükettiği için yavrusunun başını okşamaya bile dermanı kalmamış bir baba…

Uyurken ya akrabaya, ya bir bakıcıya bırakılmış, uyandığında anne babasını göremeyen; bulduğunda da bir daha ayrılmak istemeyen; arada derede büyümeye çalışan; balkonlarda ekmek kırıntısı arayan minik kuşlar gibi, anne ve babasının ilgisinden birkaç kırıntı yakalamaya çabalayan; zavallı yavrular… Uyku saati gelmiş de geçiyor, uyku akıyor gözlerinden ama akşamdan akşama görebildiği anne babasıyla biraz daha zaman geçirebilmek için, uykuya direnen; huzursuzlaşan; huzursuzlaştığı için kendisine kızan anne babasının, kızgınlığına bile muhtaç minik yavrular…

Bu minik yavruların gün içinde ne yaptığından, ne yediğinden, neler öğrendiğinden habersiz bir anne-baba… Heyecanını ve anlatacaklarını paylaştığında dinleyemeyecek kadar kafaları işleriyle dolu, yorgun, usanmış ve tükenmiş bir anne-baba…

Bunun adı hayat telaşesi… Bu durumdan karlı çıkan yok, sorsanız herkes üzgün, herkes yorgun… Ama yarın bu hayat yine aynı şekilde yaşanmak üzere düşülecek yollara. Peki, ne uğruna bunca keşmekeş? Bu adeta bir savaş, ama neye ve kime karşı orasını pek bilebilen yok. Birbirimize zaman bulamıyoruz anlamak ve anlatmak için kendimizi.

Önce karı koca olarak unuttuk birbirimizin gözlerine bakmayı, sonra da anne babalığımız kaybolup gitti bu savaşın en kanlı kısmında… Neden bu kadar hızlı akıyor hayat, acaba neden daha sakin bir düzeni yok yaşantımızın?

Ailemizi bu denli ihmal edişimiz, böyle bir savaşın nedeniyken, en ağır yenilgilerle tükeniyor en değerli saydıklarımız, savaşta yenilen biz oluyoruz, önce varlığımız, sonra da anne babalığımız… Bu savaş dünyanın servetini kazandırsa ganimet olarak, neye yarar, mutsuz kıldığımız ailemizle sefasını sürebilecek miyiz?

Büyürken yanında olmadığımız o yavrunun, “Geleceği için çalışıyoruz.” derken, belki de geleceğini alıyoruz elinden. Ya derse büyüdüğünde “Evimiz daha küçük olsaydı da, içinde annem babam olsaydı.” “Dolabımda çok kıyafetim olacağına, tek tip giysi içinde mutlu bir kalbim olsaydı.”. “Seni, senin için bizsiz bıraktık.” nasıl anlatılır ona yıllar sonra?

Anne baba olmak, memur olmak gibi, apartman yöneticisi olmak gibi yeni bir yetki sahibi olmak mıdır sadece? Doğum sonrası tebrik telefonları almakla, mutluluğunu, gururunu taşımakla ve nüfus cüzdanını çıkartmakla biter mi sorumluluğumuz? Hayat aynı şekilde akacak, anne baba olduğumuzun gururunu yaşayacağız ama hiçbir şey değişmeyecek mi yaşantımızda? Dünyaya bir yavru getirmeye karar verdiğimizde, değişmesi gerekmez mi bakış açımızın, yaşantımızın her basamağında her şeyin yeni baştan düzenlenmesi değil midir en doğru olan?

Çocuklarımız için risk oluşturacak fiziksel tehlikelere karşı öyle hassasız ki, ruhsal gelişimleri konusunda da bir o kadar ihmalkâr davranıyoruz. Oysa anne baba olduğumuzda üst raflara kalkmalı yorgunluklarımız ve sabırsızlıklarımız, tıpkı çamaşır suları ve deterjanlar gibi. Keskin bıçaklar gibi çocuklarımızın ulaşamayacağı yerlerde saklanmalı bütün hırslar, kavgalar.

Anne-baba olmak geleceğin inşasına adım atmaktır. Bu kadar önemli bir sorumluluğa ve ayrıcalığa sahipsek, ikinci plana itelediğimiz ailemizi en ön sıraya çıkarmalıyız, bizden ilgi dilenen yavrularımız, bu açlıkla büyümeden…



YORUM YAZ
BU HABER İÇİN HENÜZ YORUM EKLENMEMİŞTİR.
 Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları, okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir. Yazılan yorumlardan Araştırmacı Yazarlar hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
DİĞER Gonca ANIL HABERLERİ
VİDEO GALERİ
 
YAZARLARIMIZ
Y
Metin ALKAN
ZEKAT , FİTRE VE ORUÇ FİDYESİ KİMLERE VERİLİR?
Y
ferit karasu
YÜREĞİM DEKİ ŞEHİR
Y
Nurcan CANKORU
MENZİLE
Y
Mehmet GÖÇMEZ
ANMAK MI ANLAMAK MI
Y
SERDAR BOZDOĞAN
TARİH BİZİ ÇAĞIRIYOR BİZDE TARİHE YENİDEN ÇAĞ AÇTIRIYORUZ
Y
Pınar SÖNMEZ
AŞK BİR NOKTA
Y
Hatice BAŞKAN
KADINSIN
Y
Fatmanur KUŞ
SU GİBİ AZİZ OL EVLADIM
Y
Duygu Gürses DİKEN
MALINI BAĞIŞLAYAN ELBETTE KURTULUŞA ERMİŞTİR..
Y
Zeynep DEMİR
önce sela, sonra adın okunur minarelerden.
Y
Ayhan KÜFLÜOĞLU
Eşyayı gösteren Rabbimiz’in varlığı, o eşyadan daha zahir ve kesin
Y
Nur KABADAYI
Umut Ederek Yaşamak
Y
Büşra ŞENTÜRK
Sen Kaderim Misin
Y
Büşra Nur GECE
Mabede İsmet; Meryem'e Betül Sıfatı Yakışır...
Y
Merve DİKİCİ
TEVEKKÜL KIL
Y
Ebru ATA
KIYIYA İNSANLIK VURDU
Y
Mustafa KAYALI
ZAMAN VE MEKÂNDA KIBLEMİZ
Y
Türker ELMAS
NUR ve HAKİKAT AVCILIĞI
Y
Nagihan ZENGİN
Ademiyetten Kemaliyete İrfan Yolculuğu
Y
Öznur MACİT
bir b/akış bir yürüyüş (04,05,14 Eskici dergi yayınlandı)
 
EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ
BİR DOST PENCEREMDEN TÜRKİYEDE HANGİ NURCU KOLLARI FETÖYE DESTEK VERİYOR 2022 RAPORU VE BELGELERİ REFERANDUM SEÇİMLERİ ÖNCESİ BOMBADA FETÖNÜN PARMAK İZLERİ!!! (1)
 
KONUK YAZARLARIMIZ
K
İsmail GENÇ
İnsanız ve İnsanlığı Özlüyoruz
K
Emrah POLAT
Vahametlerle İmtihan ve Müracaat
K
Mehmed ESMER
Kubbetüs Sahra'yı tanıyacağız
K
Elif NİSA
Gerçekten İnsan Azar
K
Elif MUSLUOĞLU
Cemâli Bâ Kemâle Seyredelim
K
Fikriye AYYILDIZ
GAFLET
K
Merve YAĞMUR
ÖLMEDEN ÖNCE ÖLÜNÜZ
K
Fuat TÜRKER
Münafıklar Kavramıyorlar!
K
Hüray BOZBIYIK
TESETTÜRÜN VERDİĞİ HUZUR
 
ÖZEL RÖPORTAJ
Ferudun Özdemir: 'Allah Var, Problem Yok'
Ferudun Özdemir: 'Allah Var, Problem Yok'
Ferudun Özdemir, “Allah var, problem yok!” adlı kitabında, yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen, Allah'a dayanıp, O'na güvenen insanların bir şekilde aydınlığa kavuşacaklarının farkındalığını oluşturuyor zihinlerde…
 
E-POSTA LİSTESİ
 
FOTO GALERİ
 
ANKET

Web Sitemize Nasıl Ilaştınız?




 
cheap jordans|wholesale air max|wholesale jordans|wholesale jewelry

Sitemizde yayınlanan haberlerde basın ahlakına, hukuk ilkelerine, insan hak ve özgürlüklerine bağlı kalacağımıza söz veririz. Yazarlarımızın yazılarıyla ilgili her türlü sorumluluk kendilerine aittir. İzinsiz ve kaynak gösterilmeden alıntı yapılamaz.

Adres : Sizde Araştırmacı Yazarlara Katılabilir Çalışmalarınızı Yayınlatabilirsiniz! arastirmaciyazarlar@gmail.com a Ad Soyad ve Yazar Resminizle birlikte gönderin değerlendirelim