TÜRKİYE BİZİZ VE BİZ HEPİMİZİZ

Suyun akıp yatağını bulduğu gibi birliğin parçaları da her ne kadar ayrıştırılmak için çaba sarf edilse de vakti ve zamanı geldiğinde kendiliğinden bir bütün olur. İşte o zaman milletimizdeki birlik düzeni, sıhhat evresi ile sorunları onararak cumhuriyetin ve medeniyetin sütunlarına güç katıp dirliğin temsilcisi olacaktır.

Anadolu medeniyetinin mihenk taşı; sen, ben, o, şu, bu değil, biz olmak ve biz kalma şuurudur.

Biz, her zaman birlik ve dirlik içerisinde biz olduk. Bizi bizden ayrıştırmak isteyenlere hiçbir zaman prim vermeden biz kalarak Selçuklu ve Osmanlı mirasçısı olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile güçlü bir şekilde; yılmadan ve yıkılmadan; hatta bıkmak ve usanmak bilmeden vatan sevgisinin, imanın bir parçası olduğu hakikati ile severek dava şuuru ekseninde yol aldık ve yine aynı ilkeler ile yol alacağız.

Dün ülkemizde yok olan köprüler, bugün inşa edildi.

Dün ülkemizde olmayan yollar, bugün kazanılarak ulaşımı kolaylaştırdı.

Dün ülkemiz sağlık sorunları ile boğuşurken, bugün yapılan yeniliklerle şifanın adresi olundu.

Yarın da muasır medeniyetin temini için bir adım daha ileriye giderek mesafe katetmek adına çaba sarf edeceğiz.

Her adım da birliğimizi ve dirliğimizi güven içerisinde tutarak, sevgi ve saygı köklerimizi güçlendirerek hassasiyetle ilerleyeceğiz.

Dünün büyüklerinden aldığımız tecrübe ve nasihat ile bugünün hayat koşullarının bizlere öğrettiğini bilgi ve birikimle harmanlayarak bugünün küçükleri olanlara, yarının büyükleri olma yolunda ilerlerken öncü ve rehber olacağız. Onlara tarihimizi ve diyalektik mücadele anlayışımızı miras bırakacağız.

Dünün sorunları ile boğuşan bugünün gençleri o sorunları çözerek yarının emanetçileri olanlara sağlam bir irade, imanlı bir şuur, korkusuz bir cesaret,  ilim ve irfan odaklı bir mücadele ahlakını yaşayacaklar ve yaşatacaklar.

Unutulmasın ki, Fatihler yarın yine gemileri karadan yürütecek akıl, zekâ ve iradeye sahip olacak.

Unutulmasın ki, yarın Mimar Sinanlar yine ve yeni kubbeler dikip, minareler inşa edecek.

Unutulmasın ki, yarın İbn-i Sinalar dertlere devayı Allah’ın rızası nispetinde sunacak.

Unutulmasın ki, asrın siyasetnamesini dünyaya nizam için yeniden Türk Milleti yazacak.

Dünya yaşlanırken gençleşen Anadolu nesli, Türkiye Cumhuriyeti’ni emsali görülmemiş bir galibiyet ile takdire şayan bırakacaktır.

Dün olduğu gibi bugün de tarihimiz temiz ve şeffaf bir şekilde zihinlerde yer alacaktır.

Dün olduğu gibi nerede bir mazlum varsa Türk milleti ilk imdada koşan olarak yüce Allah'ın rızasını kazanan bir millet olacaktır.

Allah’a iman eden bizler onun rızası nispetinde yol alırken yalnızca kulluk şuuru içerisinde hayat sürerek dünya menfaatleri ile vatanımızı dost görünümlü düşmanlara kaptırmayalım.

Vatanımızı ve milletimizi koruyarak, yurdumuzu alçaklara bırakmayacak bir şuur ekseninde hayat sürelim.

Vatandaşlık görevlerimizi her zaman hassasiyetle yerine getireceğiz.

Kanunlardan korkanlardan değil, kanunları seven ve adil düzen içinde kaidelere uyan vatandaşlar olarak hayat süreceğiz.

Devletimizi yıkmayı, devletimize kastetmek isteyen düşmanlar ve onun yerli işbirlikçilerine karşı her zaman tedbirli ve teyakkuzda olacağız.

Bu vatan bizim.

Bu vatan şehitlerimizin

Bu vatan gazilerimizin

Bu vatan hepimizin.

Bu vatan Türk milletinin.

Kıta ötesinden vatanımızın toprağına göz diken hainlere karşı her zaman okuyup, akledip düşünerek, konuya odaklanarak gayret edeceğiz.

Yaşamanın adı, vatanı sevmek olduğu vatandaşlık şuurunun zihinlerde iri ve diri kalması için mücadele edeceğiz.

Türkiye bir bütündür asla parçalanamaz.

Türkiye, Türk Milletine dünyadaki cennettir.

Türkiye, Selçuklu ve Osmanlıdan kalan ata mirasıdır.

Türkiye, emeğin aşk ile yoğrulduğu vatandır.

Türkiye biziz ve biz hepimiziz.

Vatandaş olarak vatanımızı korumak için her zaman devletimizin yanında olacağız.

Mahmut Sami Mallı

Siyaset bilimci