06 Nisan 2020, 21:52 -
DEVİR NANKÖRLÜK ETME DEVRİ DEĞİL, ŞÜKRETME DEVRİDİR
Koca koca ülkelerin birbirlerinin maskelerine bir korsan gibi el koyduğu bir ortamda Türkiye, talep eden her vatandaşına haftalık 5 adet maskeyi evinin kapısına kadar götürüp üstelik de ÜCRETSİZ bir şekilde teslim ediyor.
Türkiye, 100 bin kişiye 49 yatak ortalamasıyla yoğun bakım yatak sayısı bakımından dünyanın en iyi ülkesi durumunda.
İkinci sırada 100 bin kişiye 29 yatak kapasitesine sahip Almanya’nın olduğunu gördükten sonra bu ülkenin vatandaşı olduğumuz için ne kadar şükretsek azdır diyesi geliyor insanın. Koro halinde birilerinin boğazlarını yırtarcasına yıllardır "NE OLACAK BU ŞEHİR HASTANELERİ" ve yine CHP genel başkanı Kılıçdaroğlu’nun bir televizyon programında "ÜLKEDE HASTALIK YOKSA ŞEHİR HASTANELERİNİ NE YAPACAĞIZ" demesine rağmen bu sağlık yatırımlarından geri adım atmayan Recep Tayyip Erdoğan'dan Allah razı olsun.
Son yıllarda eğitimden sağlığa, ulaşımdan sanayiye, tarımdan enerjiye kadar her alanda inşa edilen güçlü altyapının semeresini alacağımız bir devrin eşiğindeyiz.
Sağlık için yapılan devasa yatırımların ne anlama geldiği, ne kadar kıymetli olduğu bugünlerde daha iyi anlaşılıyor.
Türkiye’de iktidar, salgının en başından itibaren Bilim Kurulunu da devreye sokarak korona virüsünün yayılmasını engellemek adına elindeki imkânları büyük ölçüde doğru zamanlamayla hayata geçirdi.
Eğer toplumumuz alınan kararlara ve kurallara riayet ederse Nisan ayı sonuna varmadan bu virüs musibetinin yayılma hızı kesilecek ve bir süre sonra da kontrol altına alınacaktır inşaAllah.
Türkiye’de hükumet, 11 Mart’ta ilk vakanın görülmesinden bir gün sonra okullar ve üniversitelerin kapatılmasına, kamuya açık toplu etkinliklerin kısıtlanmasına; iki gün sonra kapsamlı seyahat ve ulaşım kısıtlamalarını hayata geçirmeye, karantina tedbirleri uygulamaya, dört gün sonra da insanların toplu olarak bulunduğu mekanların geçici olarak kapatılmasına, son olarak da büyükşehirlere giriş çıkışlara sınırlama getirilmesi gibi çok kritik kararlara imza attı.
Aynı tedbirleri İtalya, İspanya, İngiltere, Almanya ve Fransa gibi ülkeler en erken 39 ve en geç 54 gün sonra hayata geçirebildiler. Zaten ülkemizde görülen vakaların önemli bir kısmını Avrupa ve Amerika geçmişi olanlar oluşturdu. Yani zamanında o devletler bu tedbirleri alsalardı salgın bu seviyelere gelmeyebilirdi.
Vatandaşlarının maske ihtiyacını dahi karşılayamayan, yaşlıları bakım evlerinde ölüme terk eden, spor salonlarını morka dönüştüren, ölüleri sokaklardan askeri araçlarla toplayan Avrupa’nın perişan halini görmezden gelip oralarda sanki bir başarı varmış gibi “Onlar başardı, biz niye dökülüyoruz” havasında ülke insanına sunanlar, ya bu durumlardan habersizler, ya da toplumu kışkırtıp sokaklara dökerek onlar gibi perişan olmamızı istiyorlar. Neyin ne olduğunu anlamları ve boş konuşmamaları için bu kişileri o methettikleri ülkelere göndermek lazım.
Koca koca ülkelerin birbirlerinin maskelerine bir korsan gibi el koyduğu bir ortamda Türkiye, talep eden her vatandaşına haftalık 5 adet maskeyi evinin kapısına kadar götürüp üstelik de ÜCRETSİZ bir şekilde teslim ediyor.
Dünyanın en iyi işini de yapsanız eleştiren o birileri, bu ücretsiz maske dağıtımını da eleştiriyorlar "vay efendim neden eczaneler aracılığıyla değil de PTT aracılığıyla maske dağıtılıyor" diyorlar.
Azıcık aklı olan her insan tahmin edebilir ki, eğer maskeler eczanelerden dağıtılsaydı, eczanelerin önünde onlarca insan kuyruğa girer ve hedeflenenin tam tersi bir manzara ortaya çıkardı. Amaç insanları sokaklara dökmek, kuyruklara sokmak değil tam tersine evlerinde tutmaktır.
Geçen hafta yerli ve milli imkânlarla üretilen; çeşitli tipte maske, tulum ve anti-bakteriyel sıvıdan oluşan sağlık malzemeleri COVİD-19 ile mücadele kapsamında TSK'ya ait uçakla İspanyol ve İtalyan yetkililere teslim edildi. Almanya ve İngiltere'nin de içinde bulunduğu 100 civarında ülke, umudunu Türkiye'den gelecek malzemelere bağlamış durumda.
Kısa bir zaman öncesine kadar bu tip durumlarda dışarıdan gelecek yardımlara muhtaç bir Türkiye bugün Allah’a şükürler olsun ki, Avrupa birliği üyesi ülkeler dahil olmak üzere çok sayıda ülkeye yardım edebilir hale geldi.
Devir, böylesi cömert bir devletin vatandaşı olduğumuz için şükretme devridir. Bunca nimeti yok sayıp nankörlük etme devri değildir. Unutulmamalıdır ki şükür eldeki nimeti arttır, nankörlük ise eldekinin yok olmasına sebep olur.
Selam, sevgi ve dua ile...
YORUM YAZ
BU HABER İÇİN HENÜZ YORUM EKLENMEMİŞTİR.
Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları, okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir. Yazılan yorumlardan Araştırmacı Yazarlar hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
DİĞER Halil KALKAN HABERLERİ
- DÖVİZ KURLARINDA YAŞANAN HAREK... Unutmamalıyız ki faiz sebep, enflasyon ise onun kaçınılmaz sonu... Eklenme: 23 Kasım 2021
- YEDİKLERİMİZ DEĞİL VERDİKLERİM... Kurban, ne et ne de kandır; iman ve tevhit, ibadet ve şükür, ta... Eklenme: 28 Temmuz 2021
- İÇİMİZDEKİ ÇOCUK Hevâsına uyan Zeliha, kraliçe iken bir anda esir hale gelmiş; h... Eklenme: 30 Nisan 2021
- NE OLDUYSA O KARARDAN SONRA OL... Savunma sanayinin milli olması önemlidir ama bundan çok daha ön... Eklenme: 15 Aralık 2020
- TANK PALETİ FABRİKASI GERÇEĞİ KOÇ’un yarı fiyatı bir teklifle BMC’nin ihaleyi kazanmasından s... Eklenme: 03 Aralık 2020
- AYASOFYA Eskiler hep derlerdi ki, “Ayasofya ancak kendisini koruyacak ve... Eklenme: 24 Temmuz 2020
- MİLLET EĞİLMEZ VATAN BÖLÜNMEZ 15 Temmuz’un üzerinden dört yıl geçmesine, ortada 251 Şehit ve ... Eklenme: 15 Temmuz 2020
- ELVEDA ŞEHRİ RAMAZAN ELVEDA Peygamberimiz ’in, "Reyyan kapısından cennete girme" müjdesine ... Eklenme: 19 Mayıs 2020
Ferudun Özdemir: 'Allah Var, Problem Yok'
Ferudun Özdemir, “Allah var, problem yok!” adlı kitabında, yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen, Allah'a dayanıp, O'na güvenen insanların bir şekilde aydınlığa kavuşacaklarının farkındalığını oluşturuyor zihinlerde…