GÜZEL YURDUMUN, GÜZEL ŞEHİTLERİNE
Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla
Bugünlerde yine şehit haberleri çoğaldı, gencecik bedenler vatan için bayrak için gözünü kırpmadan şehit oluyor güzel ülkemde, Nur Peygamberlerden sonraki nur makam şehitlik makamı. Önce canım demeyenlerin önce vatanım diyen kardeşlerimin mertebesi. Aklı ve hayatımızı ömrümüzü aydınlatan Nur Kuran ve sünnet ile aydınlanan kul, gözünü kırpmadan vatan, Bayrak, millet için “Şehit” olmaktadır. Şehidim toprağa sımsıkı sarılır vatan sarsılmasın diye, Sen rahat uyu şehidim arkan da senin gibi binlercesi var. Şehidim toprağa sımsıkı sarılır imanlar sarsılmasın, Kardeşlik sarsılmasın diye sen rahat uyu şehidim, kardeşlik yüreğimizde silinmez, çünkü iman ile yazılmış. Kardeşliğimiz iman ile sarsılmayacak vatan bölünmeyecek şehidim.
Dış güçlere geçit vermeyen şehidim, senin intikamın alınacak sen rahat uyu. Bulunmaz aziz milletimin içinde senin gibisi. Tepeden, yoldan bayırdan geçmek isterken üçü beşi, izin verir mi Mehmetçiğim düşmana fırsat. Şehidim senin hayalin sen gittin diye hiç söner mi? Geride bıraktığın şehitler ölmez vatan bölünmez sözün kulaklarımızda Bu sözünü duyan kardeşlerin senin yolunda döner mi? İçimizdeki düşman görünmeyen düşmanlar imanımızı söndürebilir mi?
Kardeşliğimiz iman ile sarsılmayacak vatan bölünmeyecek şehidim. Bulunmaz senin gibisi dünyada, bulunmaz eşin şehidim. Düşman bilmez dini imanı, ondan yıkamaz, onlar bilmez şehitliği vatanın kıymetini, bayrağın kıymetini, başaramaz yıkamaz şehidim. Onların aklı izanı kapalı, onlar ki medeniyet denilen canavarın temsilcisi Avrupalının piyonu, zavallılar şehidim. Yırtıcı kaplan gibi hissiz, insanlık yoksuludur düşman, ne yazı ki, ülkemde verdiğimiz vergi ile maaş alan düşman, ne kadar utanç verici, bir durum şehidim.
Biz Aziz iman dolu ülkenin nur Müslümanları gülüşümüz gönlümüz rengârenk, onların bakışı, yürüyüşü kaçışı vahşete eş denk ya da üç beş Frenk zavallı, aciz, arkadan vuran “kalleş”.
Al bayrağa sıkı sıkı sarıldın şehidim, bayrak parçalanmasın diye, Sana şehitlik cennet az gelir desem sende gel dersin gelirim arkanda. Düşman dediğin bir günlük ömrü var koruduğun kardeşlik vatan pınarı kurumaz. Demir çelikten sağlam imanın parçalanır mı şehidim vatan seninle yıkanır. Sen duruşunla asil iman dolusun, o kaçışı ile rezil “kalleşlik” dolu. Koşarken ülkemin topraklarında ülkemi yıkmak için kaosu ile sen çıkarsın karşısına imanınla, göğsündeki nur Kur’an, Sünnet çelikten göğsünle, o adi yüzsüz… İster ki ülkem olsun harap, aslında gördüğü serap, dermanı verir ya rab seninle, kaçar anlar ki gördüğü serap, hali ise harap olmuş. Yılan duymuş çelikten imanını deliğinde çıkmaya korkar tir tir titrer. Kardeşliğimiz iman ile sarsılmayacak vatan bölünmeyecek şehidim. Şehitlik her kula nasip olmaz Nur Peygamber seni kucaklar. Geride kalanlar şefkatten mahrum kalır sanma tüm şefkatimiz onlara olsun kurban. Dar edersin düşmana vatanı, yıkılmaz vatan imanınla, yükseltirsin sınırları bakışınla. Şahadetin nuruyla sardın cihanı baştanbaşa aldık senden bıraktığın mirası yıkılmaz vatanın. Yılan duymuş çelikten imanını deliğinde çıkmaya korkar tir tir titrer. Kardeşliğimiz iman ile sarsılmayacak vatan bölünmeyecek şehidim. Siperine arkadan kalleşçe yanaşsa da bomba ile ölmez vatanımdaki binlerce nefer bilmezler ”Şehitler ölmez, vatan bölünmez”.
Binlerce yüzsüz vicdansız adam olmayan leş kargaları, kendilerini sanıyor adam ”Meclisi” doldurmuş nefret gözleri ile bakan, işte budur ülkemde aynı toprakta seninle yaşamak bizi yakan… Püskürtürsün imanınla şehidim, o beşer bilmez şaşar, sanır ki yakar yıkar o cahil akılsız piyon beşer. Uzanır namerdin eli ülkemin göğsüne, kırılır uzatması ile sen tarafından şehitim. Gözyaşlarımız sel olur boğar namerdi, sinelerimizde iman ile bizi kim yıkar deriz her an, her zaman seninle beraber Mehmedim, şehidim. Utanmadan ülkemde yaşayan sık der mermiyi utanmaz edepsiz, yıkılır mı güller şehitler, yeniden doğar, göğsünde var iken iman, düşman yıkılır her an. Çiğnenmez, namus, vatan, bayrak, göğsünde iman ap ak gerçek, şehidim vatanı namerde çiğnetmeyecek bilmezler şehidim bilmezler. Yüreğimize taş ağlarız gidişinle, ama sen gidişinle eğilmeyecek bu başlar, sadece secdede eğilir başlar, ya rab seninleyiz her an. İnler isminle ya rab dağlar taşlar, şehidim sana koşar her an her zaman. Düşman ülkemde, sinsice yatıyor, içimizde gözlerinde nefret ile bakıyor, sanki ülkemde güneşler batıyor sanır zavallı aciz piyon, güneşler yeniden doğmak için batıyor bilmez zalim, düşman, hain… Ne güzel imanın var şehidim ne mutlu sana nur peygamber seni kucaklıyor.
Bir damla kanına canlar feda, varıp gelmek isteriz senin yanına, yarama giderken değdi elin, bükülmez artık benim belim, iman olmuş akar ülkemde Sakarya’da, Çanakkale’de, Malatya’da, Ankara… Düşmanın sonu hüsran, ölünce cesedi leştir bilmez, görmez.
Şehidim ülkem sana hayran, gidişine hayran, Gül kokan peygambere sarılışına hayran, sen üzülme düşmanın sonu zaten hüsran, bekler sonunu leş bedenini boşuna her an. Parçalanır cesedi düşmanın, imanınla beraber sığmazsın bu âleme gönüllere cihana, cennetler seni bekler, açmış kucağını seni bekler nur âlemlere Rahmet Peygamber, yanındasın nur peygamberin yanında gülümsersiniz birbirinize cümle canlar gülüşünüze hayran, sizlerle olmak isteriz yoldayız bekleyin geliyoruz her an. Yüceler yücesi Rabbim:
Allah yolunda öldürülenleri, ölüler sanma. Hayır, (onlar) diridirler. Rabb’leri katında rızıklanmakta’ dırlar. Allah’ın keremiyle kendilerine verdiklerinden sevinçli olarak, arkalarında henüz (şehit olup) kendilerine yetişemeyenlere de korku olmadığı, onların da üzüntüye uğramayacakları müjdesiyle sevinmektedirler. Allah’ın nimeti ve keremiyle ve Allah’ın müminlerin ecrini zayi etmeyeceği müjdesiyle sevinirler” (Âli İmran, 3/169, 170, 171).
Ne mutlu size, size gıpta ile bakmak ne güzel, bekleyin bizi…
Şehit olan insanların kul hakkı dışındaki bütün günahları affedilir. Şehit olmak bir onurdur şereftir kula, bu mertebe nasip olmaz her kula, her yola çıkan bazen varamaz bu mertebeye. Her kula nasip olmayan büyük bir şereftir. Nur kalpli müminler için bulunmaz bir nimettir. Güzel bir iman ile yaşamak vatan, millet, bayrak için, Allah yolunda O’nun rızası için şehit olmak, her müminin erişmek istediği hayal ettiği bir mutluluktur, onurdur, şereftir. İman sahibi olan her Müslüman’ın böyle bir şuur heyecan ve mutluluk dolu düşünce ile yaşaması, Âlemlere Rahmet nur Hz. Muhammed (s.a.v) tarafından ne kadar güzel bir şekilde bakın ne güzel övülmüştür!
“Şehit olmayı Yüce Allah’tan samimi olarak dileyen kimseyi, Allah, rahat yatağında vefat etse bile, şehitlerin derecesine eriştirir” (Müslim, İmâre, 156, 157; Ebû Davud, İstigfâr, 26; Neseî, Cihâd, 36; ibn Mâce, Cihâd, 15).
Cümle düşmanların yok olması, şehit olarak ölmeyi Rabbim cümlemize nasip etmesi dileği ile selam ve dua ile. METİN ALKAN
EĞİTİMCİ YAZAR