RAMAZAN ORUCU KİMLERE FARZDIR
Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla
1- Erginlik çağına gelmiş, aklı başında olan her müslümana Ramazan orucu farzdır.
Rasulullah (s.a.s) şöyle buyurdu:
“Çocuk buluğa erinceye kadar, deli olan iyileşinceye kadar, uykuda olan uyanıncaya kadar kendilerine günah yazılmaz.”(Ebu Davud, Ahmed)
2- Aybaşı ve lohusaiık halinde bulunan kadınlara Ramazan orucu farz değildir. Temizlendiklerinde ise oruç tutamadıkları günleri kaza ederler.
3- Hasta ve yolcu olana oruç farz değildir. Yolculuk esnasında ve hastalıkta zorluk çekiliyorsa oruç tutmamak daha efdaldir, yoksa oruç tutmak daha efdaldir.Allah (c.c) buyuruyor ki:
“O sayılı günler, Ramazan ayıdır ki, doğru yolu gösteren, hidayeti ve hakkı batıldan ayırmayı açıklayan Kur’an, bu ayda indirildi. Sizden kim o aya kavuşursa oruç tutsun. Kim hasta veya yolculukta olurda oruç tutamazsa başka günlerde oruç tutsun.” (Bakara: 185)
Enes (r.a) şöyle demiştir:
“Peygamber (s.a.s) ile birlikte Ramazanda yolculuk yaptık ta oruç tutan tutmayanı ayıplamadığı gibi tutmayan da tutanı ayıplamazdı.
Bir rivayettte: Kendisini kuvvetli hissedip oruç tutanın iyi, kendisini zayıf hissedip tutamayanın da iyi olduğunu kabul ederlerdi.”(Buhari, Müslim, Ebu Davud, Tirmizi)
Hamza b. Amr el-Eslemiy (r.a), Rasulullah (s.a.s)’e şöyle sorduğunu rivayet etti: “Ey Allah’ın Rasulü! Yolculukta oruç tutmaya gücüm var. Oruç tutsam günaha girer miyim?”
Rasulullah k(s.a.s) şöyle buyurdu:
“Yolculukta oruç tutmamak ruhsattır. Kim bu ruhsatla amel ederse iyi bir şey yapmış olur. Kim de oruç tutmak isterse ona bir günah yoktur.” (Müslim)
4 - Müslüman kadın veya erkek oruç tutamayacak tadar yaşlı ise oruç tutmaları farz değildir. Tutamadığı her gün için bir fakir doyurması yeterlidir.İbni Abbas (r.a) şöyle buyurdu:
“Yaşlı insanlara oruç tutamadığı her gün için bir fakiri doyurma ruhsatı verildi.”(Dare Kutni ve Hakim rivayet ettiler ve sahih dediler.)
5 - Hamile ve emziren kadinlar eğer oruç tutması halinde kendine veya çocuğuna bir zarar gelmesinden korkuyorsa oruç tutmayabilir. Ancak tutamadığı gün sayısınca başka günlerde oruç tutması gerekir.
Rasulullah (s.a.s) şöyle buyurdu:
“Allah’u Teala gebe ile emzikli kadına oruç tutmamak hakkında ruhsat vermiştir.”(Ebu Davud, Tirmizi, Nesei)
'Ademoğlunun bütün amelleri kendisinindir. Bir iyilik on misli ile yediyüz katına kadar mükâfat görecektir. Aziz ve celil olan Allah da 'Oruç müstesnâ, o benimdir ve onun mükâfatını verecek olan benim; o arzularını, yemesini, içmesini benim için terk etti' buyurur. Oruçlunun iki sevinci vardır; biri iftar ettiğinde diğeri Rabbine kavuşacağı gündedir. Andolsun oruç tutanın (orucundan dolayı) ağız kokusunun değişmesi Allah nezdinde misk kokusundan daha hoştur'
'Kim Ramazanı (farziyetine) inanarak ve ecrini Allah'tan umarak oruçla geçirirse geçmiş günahları bağışlanır'
'Her kim yalan söz söylemeyi ve o doğrultuda amel etmeyi terk etmeyecek olursa, onun yeme ve içmeden uzak durmasına Allah'ın ihtiyacı yoktur'
'Oruç bir kalkandır. Sizden herhangi bir kimse oruçlu olduğu günde çirkin söz söylemesin, kötü iş işlemesin, cahillik etmesin. Herhangi bir kimse kendisine sövecek olursa 'ben oruçluyum' desin'
Bu bakımdan oruç tutan kimsenin; kulağı, gözü, dili ve bütün azalarıyla oruçlu olması gerekir. Oruç tuttuğu gün ile oruçlu olmadığı gün arasında daha olumlu bir değişiklik olmalıdır. Allah CC selamı bereketi Rahmeti üzerinize olsun.
METİN ALKAN
EĞİTİMCİ YAZAR