Araştırmacı Yazarlar | Yazarlar

Mahfi Eğilmez Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) hisselerinin çoğunun yabancılarda olduğu efsanesini yazdı.

22 Eylül 2018, 07:19

   Mahfi Eğilmez Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) hisselerinin çoğunun yabancılarda olduğu efsanesini yazdı.

  Son yıllarda şehir efsanelerinin sayısında artış var. Giderek bilimden uzaklaşan insanlar, kulaktan duyma dedikodulara inanarak ve bu duyduklarını sanki araştırmış da bulmuş gibi birbirlerine anlatarak sürekli şehir efsaneleri üretilmesine alet oluyor. Son zamanların yaygın şehir efsanelerinden birisi de Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) hisselerinin çoğunun yabancılarda olduğu ve dolayısıyla Merkez Bankası’nın onların etkisinde karar aldığı safsatası. Bu şehir efsanesini çökertmek için incelemeye Osmanlı’dan başlamamız gerekiyor.

   1856 yılında İngiltere Kraliçesi Victoria’nın fermanıyla merkezi Londra’da bulunan İngiliz sermayeli Ottoman Bank (Osmanlı Bankası) kuruldu. Bir süre sonra Osmanlı devlet bankası işlevlerini görmeye başlayan Banka 1863 yılında ilk Osmanlı banknotlarını çıkarmaya başladı. Aynı yıl İngiliz-Fransız ortaklığı şeklinde yeniden örgütlendirildi ve Bank-ı Osmani-i Şahane (Osmanlı Bankası) adıyla Osmanlı İmparatorluğu’nun merkez bankası konumuna geldi. Böylece Osmanlı İmparatorluğu’nun parasını adı Osmanlı olan ama aslında İngiliz ve Fransız ortak sermayesine dayanan bir banka basar ve tedavüle sokar oldu.

   Cumhuriyetin kurulması sonrasında milli bir merkez bankası kurulması çalışmalarına başlandı. Bu çalışmaların sonucunda 1715 sayılı Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Kanunu 30 Haziran 1930 tarihinde yürürlüğe girdi. Böylece Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, sermayesi yabancılara ait olan Osmanlı Bankası’nın yerine devletin merkez bankası olarak faaliyete başladı. Osmanlı Bankası ise Türkiye’de faaliyette bulunan bir ticari banka statüsüne geçmiş oldu. Bir anonim şirket statüsü taşıyan Merkez Bankası’nın sermayesi kuruluşunda 150.000 hisseden oluşuyordu. Bu hisselerin en çok 15.000 adedi yani yüzde 10’u milli bankalar dışında kalan diğer bankalarla imtiyazlı şirketlerin elinde bulunabiliyordu.

   Halen yürürlükte bulunan Merkez Bankası kuruluş kanunu 14 Ocak 1970 tarihli ve 1211 sayılı Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Kanunu’dur. Bu kanunun 5 ila 11. maddeleri Banka’nın sermaye yapısını ve hisse senetlerini düzenliyor. Bir anonim şirket olarak kurulmuş olan TCMB, 250.000 adet hisseye bölünmüş olan 25.000 TL'lik bir sermayeye sahip bulunuyor. Bu 250.000 adet hisse senedi (A), (B), (C) ve (D) olmak üzere dört sınıfa ayrılıyor.

   2016 yılsonu itibariyle TCMB sermayesinin yüzde 55,12’sini temsil eden (A) sınıfı hisse senetleri Hazine’nin elindedir (yasa gereği Hazine’nin elinde bulunacak hisse senetlerinin oranı toplam sermayenin yüzde 51’inden aşağıya düşemez.)

   Sermayenin yüzde 25,74’ünü temsil eden (B) sınıfı hisse senetleri Türkiye'de faaliyette bulunan milli bankaların elindedir.

Sermayenin yüzde 0,02’sini temsil eden (C) sınıfı hisse senetleri milli bankalar dışında kalan diğer bankalarla imtiyazlı şirketlerin elindedir (yasa gereği bu gruba ait olacak hisse senetlerinin toplamı, 15.000 hisseyi geçemez.)

   Sermayenin yüzde 19,12’sini temsil eden (D) sınıfı hisse senetleri ise Türk ticaret kuruluşları ile ve Türk vatandaşı olan gerçek ve tüzel kişilerin elindedir.

   TCMB yasasında hiç kimseye, hiçbir hisse sahibine veya hisse grubuna yönetimde, karar mekanizmalarında, oy hakkında ya da başka herhangi bir konuda ayrıcalık tanıyan bir hüküm yer almıyor.

Yasadaki düzenlemeye göre Merkez Bankası’nın yüzde 49’dan fazla hissesi hiçbir zaman Hazine dışında birisinin eline geçemiyor. Yabancıların 2016 yılsonu itibariyle sahip olduğu (C) grubu hisselerinin toplamdaki payı yüzde 0,02 oranında bulunuyor. Yabancıların sahip olabilecekleri en çok hisse de yine yasa maddesine göre 15.000 hisseyi yani toplam içinde yüzde 6'yı geçemiyor.

   Demek ki yabancıların Merkez Bankası hisselerine sahip olması ya da ileride ele geçirmesi gibi bir mesele söz konusu olmadığı gibi bu yasa maddeleri değiştirilmediği sürece de söz konusu olmayacaktır.

Özetle söylemek gerekirse hisseleri yabancılara ait olan banka, Osmanlı İmparatorluğu’nun merkez bankası görevini gören ve Cumhuriyetin ilk yıllarında da var olan Bank-ı Osmani-i Şahane idi. Bank-ı Osmani-i Şahane, Osmanlı İmparatorluğu’nun merkez bankası gibi görünse de yabancı sahipliği altında ve onların talimatları doğrultusunda çalışıyordu. 1930 yılında kurulup faaliyete geçmiş olan Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası milli sermayeli bir bankadır, sermayesinde söz sahibi olan da Türklerdir.

   Kaynak: www.mahfiegilmez.com

Son yıllarda şehir efsanelerinin sayısında artış var. Giderek bilimden uzaklaşan insanlar, kulaktan duyma dedikodulara inanarak ve bu duyduklarını sanki araştırmış da bulmuş gibi birbirlerine anlatarak sürekli şehir efsaneleri üretilmesine alet oluyor. Son zamanların yaygın şehir efsanelerinden birisi de Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) hisselerinin çoğunun yabancılarda olduğu ve dolayısıyla Merkez Bankası’nın onların etkisinde karar aldığı safsatası. Bu şehir efsanesini çökertmek için incelemeye Osmanlı’dan başlamamız gerekiyor.

1856 yılında İngiltere Kraliçesi Victoria’nın fermanıyla merkezi Londra’da bulunan İngiliz sermayeli Ottoman Bank (Osmanlı Bankası) kuruldu. Bir süre sonra Osmanlı devlet bankası işlevlerini görmeye başlayan Banka 1863 yılında ilk Osmanlı banknotlarını çıkarmaya başladı. Aynı yıl İngiliz-Fransız ortaklığı şeklinde yeniden örgütlendirildi ve Bank-ı Osmani-i Şahane (Osmanlı Bankası) adıyla Osmanlı İmparatorluğu’nun merkez bankası konumuna geldi. Böylece Osmanlı İmparatorluğu’nun parasını adı Osmanlı olan ama aslında İngiliz ve Fransız ortak sermayesine dayanan bir banka basar ve tedavüle sokar oldu.

   Cumhuriyetin kurulması sonrasında milli bir merkez bankası kurulması çalışmalarına başlandı. Bu çalışmaların sonucunda 1715 sayılı Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Kanunu 30 Haziran 1930 tarihinde yürürlüğe girdi. Böylece Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, sermayesi yabancılara ait olan Osmanlı Bankası’nın yerine devletin merkez bankası olarak faaliyete başladı. Osmanlı Bankası ise Türkiye’de faaliyette bulunan bir ticari banka statüsüne geçmiş oldu. Bir anonim şirket statüsü taşıyan Merkez Bankası’nın sermayesi kuruluşunda 150.000 hisseden oluşuyordu. Bu hisselerin en çok 15.000 adedi yani yüzde 10’u milli bankalar dışında kalan diğer bankalarla imtiyazlı şirketlerin elinde bulunabiliyordu.

   Halen yürürlükte bulunan Merkez Bankası kuruluş kanunu 14 Ocak 1970 tarihli ve 1211 sayılı Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Kanunu’dur. Bu kanunun 5 ila 11. maddeleri Banka’nın sermaye yapısını ve hisse senetlerini düzenliyor. Bir anonim şirket olarak kurulmuş olan TCMB, 250.000 adet hisseye bölünmüş olan 25.000 TL'lik bir sermayeye sahip bulunuyor. Bu 250.000 adet hisse senedi (A), (B), (C) ve (D) olmak üzere dört sınıfa ayrılıyor.

   2016 yılsonu itibariyle TCMB sermayesinin yüzde 55,12’sini temsil eden (A) sınıfı hisse senetleri Hazine’nin elindedir (yasa gereği Hazine’nin elinde bulunacak hisse senetlerinin oranı toplam sermayenin yüzde 51’inden aşağıya düşemez.)

   Sermayenin yüzde 25,74’ünü temsil eden (B) sınıfı hisse senetleri Türkiye'de faaliyette bulunan milli bankaların elindedir.

   Sermayenin yüzde 0,02’sini temsil eden (C) sınıfı hisse senetleri milli bankalar dışında kalan diğer bankalarla imtiyazlı şirketlerin elindedir (yasa gereği bu gruba ait olacak hisse senetlerinin toplamı, 15.000 hisseyi geçemez.)

   Sermayenin yüzde 19,12’sini temsil eden (D) sınıfı hisse senetleri ise Türk ticaret kuruluşları ile ve Türk vatandaşı olan gerçek ve tüzel kişilerin elindedir.

TCMB yasasında hiç kimseye, hiçbir hisse sahibine veya hisse grubuna yönetimde, karar mekanizmalarında, oy hakkında ya da başka herhangi bir konuda ayrıcalık tanıyan bir hüküm yer almıyor.

   Yasadaki düzenlemeye göre Merkez Bankası’nın yüzde 49’dan fazla hissesi hiçbir zaman Hazine dışında birisinin eline geçemiyor.     Yabancıların 2016 yılsonu itibariyle sahip olduğu (C) grubu hisselerinin toplamdaki payı yüzde 0,02 oranında bulunuyor. Yabancıların sahip olabilecekleri en çok hisse de yine yasa maddesine göre 15.000 hisseyi yani toplam içinde yüzde 6'yı geçemiyor.

   Demek ki yabancıların Merkez Bankası hisselerine sahip olması ya da ileride ele geçirmesi gibi bir mesele söz konusu olmadığı gibi bu yasa maddeleri değiştirilmediği sürece de söz konusu olmayacaktır.

Özetle söylemek gerekirse hisseleri yabancılara ait olan banka, Osmanlı İmparatorluğu’nun merkez bankası görevini gören ve Cumhuriyetin ilk yıllarında da var olan Bank-ı Osmani-i Şahane idi. Bank-ı Osmani-i Şahane, Osmanlı İmparatorluğu’nun merkez bankası gibi görünse de yabancı sahipliği altında ve onların talimatları doğrultusunda çalışıyordu. 1930 yılında kurulup faaliyete geçmiş olan Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası milli sermayeli bir bankadır, sermayesinde söz sahibi olan da Türklerdir.

Kaynak: www.mahfiegilmez.com ALINTI.

Araştırmacı Yazarlar
 Araştırmacı Yazarlar internet sitelerinde yayınlanan haberler ve köşe yazılarının tüm hakları Araştırmacı Yazarlar Yayın Grubuna aittir. Kaynak gösterilerek dahi haberin veya köşe yazısının tamamı yazılı izin alınmaksızın kullanılamaz. Sadece alıntı yapılan haberin veya köşe yazısının bir bölümü, alıntı yapılan habere/yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.
ÖNCEKİ YAZILARI
VİDEO GALERİ
 
YAZARLARIMIZ
Y
Metin ALKAN
ZEKAT , FİTRE VE ORUÇ FİDYESİ KİMLERE VERİLİR?
Y
ferit karasu
YÜREĞİM DEKİ ŞEHİR
Y
Nurcan CANKORU
MENZİLE
Y
Mehmet GÖÇMEZ
ANMAK MI ANLAMAK MI
Y
SERDAR BOZDOĞAN
TARİH BİZİ ÇAĞIRIYOR BİZDE TARİHE YENİDEN ÇAĞ AÇTIRIYORUZ
Y
Pınar SÖNMEZ
AŞK BİR NOKTA
Y
Hatice BAŞKAN
KADINSIN
Y
Fatmanur KUŞ
SU GİBİ AZİZ OL EVLADIM
Y
Duygu Gürses DİKEN
MALINI BAĞIŞLAYAN ELBETTE KURTULUŞA ERMİŞTİR..
Y
Zeynep DEMİR
önce sela, sonra adın okunur minarelerden.
Y
Ayhan KÜFLÜOĞLU
Eşyayı gösteren Rabbimiz’in varlığı, o eşyadan daha zahir ve kesin
Y
Nur KABADAYI
Umut Ederek Yaşamak
Y
Büşra ŞENTÜRK
Sen Kaderim Misin
Y
Büşra Nur GECE
Mabede İsmet; Meryem'e Betül Sıfatı Yakışır...
Y
Merve DİKİCİ
TEVEKKÜL KIL
Y
Ebru ATA
KIYIYA İNSANLIK VURDU
Y
Mustafa KAYALI
ZAMAN VE MEKÂNDA KIBLEMİZ
Y
Türker ELMAS
NUR ve HAKİKAT AVCILIĞI
Y
Nagihan ZENGİN
Ademiyetten Kemaliyete İrfan Yolculuğu
Y
Öznur MACİT
bir b/akış bir yürüyüş (04,05,14 Eskici dergi yayınlandı)
 
EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ
BİR DOST PENCEREMDEN TÜRKİYEDE HANGİ NURCU KOLLARI FETÖYE DESTEK VERİYOR 2022 RAPORU VE BELGELERİ REFERANDUM SEÇİMLERİ ÖNCESİ BOMBADA FETÖNÜN PARMAK İZLERİ!!! (1)
 
KONUK YAZARLARIMIZ
K
İsmail GENÇ
İnsanız ve İnsanlığı Özlüyoruz
K
Emrah POLAT
Vahametlerle İmtihan ve Müracaat
K
Mehmed ESMER
Kubbetüs Sahra'yı tanıyacağız
K
Elif NİSA
Gerçekten İnsan Azar
K
Elif MUSLUOĞLU
Cemâli Bâ Kemâle Seyredelim
K
Fikriye AYYILDIZ
GAFLET
K
Merve YAĞMUR
ÖLMEDEN ÖNCE ÖLÜNÜZ
K
Fuat TÜRKER
Münafıklar Kavramıyorlar!
K
Hüray BOZBIYIK
TESETTÜRÜN VERDİĞİ HUZUR
 
ÖZEL RÖPORTAJ
Ferudun Özdemir: 'Allah Var, Problem Yok'
Ferudun Özdemir: 'Allah Var, Problem Yok'
Ferudun Özdemir, “Allah var, problem yok!” adlı kitabında, yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen, Allah'a dayanıp, O'na güvenen insanların bir şekilde aydınlığa kavuşacaklarının farkındalığını oluşturuyor zihinlerde…
 
E-POSTA LİSTESİ
 
FOTO GALERİ
 
ANKET

Web Sitemize Nasıl Ilaştınız?




 
cheap jordans|wholesale air max|wholesale jordans|wholesale jewelry

Sitemizde yayınlanan haberlerde basın ahlakına, hukuk ilkelerine, insan hak ve özgürlüklerine bağlı kalacağımıza söz veririz. Yazarlarımızın yazılarıyla ilgili her türlü sorumluluk kendilerine aittir. İzinsiz ve kaynak gösterilmeden alıntı yapılamaz.

Adres : Sizde Araştırmacı Yazarlara Katılabilir Çalışmalarınızı Yayınlatabilirsiniz! arastirmaciyazarlar@gmail.com a Ad Soyad ve Yazar Resminizle birlikte gönderin değerlendirelim